Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2024 yılına ait askeri harcamalar raporunu yayımladı. Rapora göre, dünya genelindeki askeri giderler 2.72 trilyon dolara yükselerek, 2023 yılına göre yüzde 9.4 oranında bir artış gösterdi. Bu artış, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana en büyük yıllık artış olarak tarihe geçti.
Küresel Askeri Harcamalarda Sürekli Artış
2024 yılında, dünya çapındaki askeri harcamaların 2.718 milyar dolara ulaşması, üst üste on yıl boyunca bir artış trendinin devam ettiğini gösteriyor. 2015 ile 2024 yılları arasındaki dönemde, toplamda yüzde 37 oranında bir büyüme gözlemlendi. Bu durum, ülkelerin askeri harcamalarına ne denli önem verdiğini ve savunma bütçelerini artırma kararı aldığını ortaya koymaktadır. SIPRI'nin raporunda, bu trendin arkasındaki nedenler detaylı olarak incelenmiş ve askeri harcamalardaki artışın önemli bir kısmının, jeopolitik gerilimler ve küresel güvenlik tehditleri ile doğrudan bağlantılı olduğu belirtilmiştir. Kişi başına düşen askeri harcama ise 334 dolara çıkarak 1990'dan bu yana en yüksek noktaya ulaştı. Bu veriler, ülkelerin artan güvenlik endişeleri ve askeri gücünü artırma eğilimlerini gözler önüne seriyor.

Jeopolitik Gerilimlerin Etkisi
Raporda, Avrupa ve Orta Doğu'daki askeri harcama artışlarının, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve Gazze Savaşı gibi jeopolitik çatışmalarla doğrudan ilişkili olduğu vurgulandı. Bu tür olaylar, ülkeleri askeri kapasitelerini güçlendirmeye ve daha fazla harcama yapmaya yönlendiriyor. Özellikle Avrupa, güvenlik tehditlerinin artmasıyla daha fazla bütçe ayırma yoluna gitti. Askeri harcamalar, sadece ülkelerin savunma politikalarını değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerini de etkilemektedir. Daha önce göz ardı edilen bazı savunma stratejileri, bu tür çatışmaların yarattığı baskılar sonucunda yeniden değerlendirilmekte ve bütçelere yansımaktadır. Bu durum, gelecekte de askeri har camaların devam edeceğini gösteriyor.
Ülkelerin Askeri Harcamaları
ABD ve Çin'in askeri harcamalarındaki bu büyük oranlar, yalnızca kendi ülkelerini değil, aynı zamanda küresel güvenlik dinamiklerini de önemli ölçüde etkiliyor. Askeri harcamalar, bir ülkenin askeri gücünün yanı sıra, dış politikası ve uluslararası ilişkilerdeki tutumlarını da yansıtan önemli bir göstergedir. ABD’nin yüksek askeri harcamaları, tarihsel olarak dünya çapında bir süper güç olarak kalma çabasının bir parçasıdır. Çin ise, askeri harcamalarını artırarak bölgesel ve küresel düzeyde daha fazla etki kazanma hedefindedir. Bu durum, Asya-Pasifik bölgesindeki gerginliklerin artmasına da neden olmakta, özellikle Güney Çin Denizi ve Tayvan üzerinde yaşanan ihtilaflar ön plana çıkmaktadır. ABD, müttefikleriyle olan ittifaklarını güçlendirmek ve bölgedeki askeri varlığını artırmak için çeşitli stratejiler benimsemektedir. Aynı zamanda, NATO ülkeleri arasında da savunma harcamalarının artırılmasına yönelik çağrılar yapılmakta. Rusya'nın askeri harcamaları ise, ülkedeki iç politikalar ve uluslararası ilişkiler bağlamında önemli bir unsur teşkil etmektedir. Özellikle Ukrayna ile olan çatışmalar, Rusya'nın askeri harcamalarını artırmasının yanı sıra, Batılı ülkelerle olan ilişkilerini de gerginleştirmiştir. Almanya ve Hindistan gibi diğer ülkeler de, artan global tehdit algısı ve jeopolitik rekabet karşısında askeri harcamalarını artırma eğilimindedir. Sonuç olarak, dünya genelindeki askeri harcamalarda yaşanan bu artış, uluslararası ilişkilerdeki dengeleri yeniden şekillendirmekte ve ülkelerin askeri stratejilerini gözden geçirmelerine neden olmaktadır. Küresel güvenlik ortamının ne yöne evrileceği, bu harcamaların yanı sıra ülkelerin stratejik kararları ve diplomatik ilişkileriyle de doğrudan ilişkilidir. Bu süreçte, istikrarı sağlamak amacıyla çok taraflı görüşmeler ve diplomatik girişimlerin önemi daha da artacaktır.
NATO Ülkeleri ve Askeri Harcamaları
NATO ülkeleri, 2024 yılında toplamda 1.5 trilyon dolarlık askeri harcama gerçekleştirmiştir. Bu sayı, küresel harcamaların yüzde 55’ini oluşturuyor. Avrupa’da ise askeri harcamalar, bir önceki yıla göre yüzde 17 artış göstererek 693 milyar dolara ulaşmış durumda. NATO üyeleri arasında 18 ülke, savunma bütçelerini GSYİH’larının en az yüzde 2'sine çıkarma hedefini tutturmayı başardı. Türkiye, bu harcamalar içerisinde 25 milyar dolar ile 17. sırada bulunuyor. Türkiye’nin askeri harcamalarının GSYİH'sının yüzde 2.4’üne tekabül etmesi, dünya genelindeki toplam askeri harcamalarının yüzde 0.9'unu oluşturuyor. Bu durum, Türkiye’nin savunma alanındaki global etkisinin giderek arttığını göstermekte.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Artan jeopolitik gerilimler ve savunma politikalarındaki değişimler, dünya genelinde askeri harcamaların artışına doğrudan etkide bulunuyor. SIPRI verileri, ülkelerin güvenlik politikalarını yeniden gözden geçirdiklerini ve gelecekte daha fazla askeri harcama yapmaya hazır olduklarını gösteriyor. Bu sürekli artış, askeri endüstrinin genişlemesini ve ülkelerin silahlı kuvvetlerini modernizasyonunu da beraberinde getirebilir. Tüm bu dinamiklerin önümüzdeki yıllarda küresel barış ve güvenlik üzerindeki etkileri merak konusudur. Gelecekte askeri harcamaların nasıl bir seyir izleyeceği, uluslararası ilişkilerdeki gelişmelere bağlı olarak şekillenecektir.